HPV virüsü hakkında doğru bilinen yanlışlar
Türkiye’de her yıl yaklaşık 1500-2 bin kadın HPV virüsünün neden olduğu rahim ağzı kanseri nedeniyle yaşamını yitiriyor. Erken yaşlarda HPV aşısı olmak ise rahim ağzı kanserine yakalanma riskini azaltıyor. Uzmanların 9-26 yaş arasındaki tüm bireylere bu aşının yaptırılması gerektiğine yönelik çağrılarına karşın henüz HPV aşısı ulusal aşı programı içinde yer almıyor. HPV virüsü hakkında ise kamuoyunda bazı yanlış bilgiler bilgi kirliliğine neden oluyor. Örneğin bazı kesimler HPV aşısının güvenli olmadığını söylerken Dünya Sağlık Örgütü aşıları “aşırı güvenli” olarak tanımlıyor. HPV virüsü ve aşısı hakkındaki doğru bilinen yanlışları İstanbul Tabip Odası Kadın Komisyonu üyesi aile hekimi Dr. Deniz Devrim Dede ile konuştuk.
ERKEKLER DE TEHDİT ALTINDA
HPV virüsünün kadınları olduğu kadar erkekleri de etkilediğini söyleyen Dede, “Kadınlarda; bazı türleri rahim ağzı, vulva, vajen, ağız ve yutak kanserlerine yol açarken erkeklerde de penis, anal bölge, ağız ve yutak kanserlerine neden olabilmektedir” dedi. HPV’nin nadir görülen bir hastalık olduğu sanısının yanlış olduğunu belirten Dede, “HPV yaygın ve bulaşıcı bir mikroptur. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir ‘halk sağlığı sorunu’ olarak tanımlanmıştır. HPV sınıf, din, ırk ayrımı yapmadan pek çok kesimden insanda yaygın olarak bulunabilmektedir. HPV’ye bağlı en yüksek rahim ağzı kanseri sıklığı ve ölüm oranları düşük ve orta gelirli ülkelerdedir. Bu durum HPV aşısına, servikal tarama ve tedavi hizmetlerine erişim eksikliğinden kaynaklanan büyük eşitsizlikleri yansıtmaktadır” diye konuştu.
26 yaş sonrası da aşı yapılabildiğini fakat koruyuculuğunun düştüğünü kaydeden Dede, aşı yapılsa dahi 30 yaş sonrasının beş yılda bir olmak üzere 65 yaşına kadar HPV taraması yaptırması gerektiğini ifade etti. Aşıların güvenli olmadığı görüşlerine de değinen Dede, “HPV için ilk aşı 2006’da onaylanmış olup şu anda altı koruyucu HPV aşısı bulunuyor. HPV aşıları canlı biyolojik ürünler veya viral DNA içermez ve dolayısıyla enfeksiyona yol açmazlar” dedi. Dede, prezervatifin bu hastalık için koruyucu olmadığının altını çizerek, “Prezervatif HIV dahil pek çok cinsel yolla bulaşan hastalığa karşı koruma sağlayabiliyorken HPV’den korumamaktadır” dedi.
‘AŞI ÜCRETSİZ OLMALI’
Dr. Dede son olarak cinselliğin tabu olarak görülmesi nedeniyle HPV-HPV aşısı ile ilgili taleplerin baskılanmakta olduğunu bu nedenle hastalığın tanı ve tedavi sürecinin geciktiğini vurguladı. Bu virüsün bir halk sağlığı sorunu olduğunu dile getiren Dede, mevcut aşının koruyuculuğunun ve güvenilirliğinin dikkate alınarak en kısa zamanda ücretsiz temin edilmesi gerektiğinin de altını çizdi.